- batmak
- тонуть, вязнуть; погружаться; обанкротиться
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
batmak — batmak, gözden kaybolmak, I, 528; II, 128, 293, 294 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
batmak — nsz, ar 1) Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek Sonra hani bir gemimiz batmıştı. S. F. Abasıyanık 2) Dünyanın dönüşü dolayısıyla güneş, ay ve yıldız ufkun altına inmek Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu. Ö. Seyfettin 3) İflas etmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün batmak — güneş batmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ocağı batmak — yuvası yıkılmak veya soyu tükenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahat batmak — tkz. iyi bir durumdayken bu durumu olmayacak sebepler yüzünden bırakanlar için sitem yollu söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamura bulaşmak (veya batmak) — kirli ve uygunsuz bir işe karışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
güneş batmak — gün sonunda, güneş ufukta kaybolmak Akşam iyice yaklaşmış, güneş batmaya yüz tutmuştu. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahat kıçına batmak — tkz. bulunduğu rahat durumun değerini bilmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
adı batmak — sevilmeyen bir şey veya kimse unutulmak, adı anılmaz olmak, artık sözü edilmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
borca batmak — çok borçlu olmak Şevket ölesiye çalışmak pahasına acaba bu korkunç masrafı karşılayacak kadar para kazanıyor mu idi yoksa çocukcağız borca mı batıyordu? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yere batmak — 1) yok olmak 2) çok utanmak, mahcup olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük